Darıcadan merhaba

serdar1

Yeni Kahvesever
Katılım
26 Eyl 2024
90 lı yıllar, sanırım ben de 7-8 yaşlarındaydım. Bir yerde insanlara kahveleri nasıl içtikleri soruluyordu, bir misafirlikteydik. "Ben de şekerli içerim" dedim ev sahibine. Dedem veya babaannem şimdi tam hatırlamıyorum birisi bana döndü ve "çocuklar kahve içerse kulaklarının arkası kararır"dedi. İnandım mı buna tam bilmiyorum fakat kahveyi içemeyeceğime ikna olmuştum. İçemedim orada kahveyi ama kokusu burnuma gelmişti ve çok da merak ediyordum nasıl bir şey olduğunu.

Sanırım bazı anlar hiç unutulmuyor.

Babam da 95 yazında İtalya'da içtiği bir fincan kahveyi hala "İtalyanların kahvesi çok nefisti" diye anlatır durur. Ona çeşitli yerlerden espresso aldım fakat o ısrarla "aynı tat değil oğlum" dedi durdu. Sonra ben de gittim İtalya'ya, hakikaten aynı tat değilmiş. Damak diye bir şey var, gerçekten nefisti ve gerçekten de Türkiyede o lezzette kahve satılmıyor. Roma'da rastgele bir dükkandan içtiğin espressonun tadı 4 katı fiyata İstanbul'da içtiğin espressoda yok. Bunu söyleyince de damak tadının, damak zevkinin züppelik olmadığını anlatmakta zorlanıyorsun bazen insanlara.

Benim de öyle unutamadığım bir fincan kahve anım var. Eski mardinde gezerken Ulu caminin avlusunda içtiğim mırra. Saçları pırıl pırıl taranmış, bembeyaz bir gömlek içinde 70 li yaşlarında gerçek bir beyefendi ile karşılaştım. Orada kütüphane görevlisiymiş kendisi. Hani çay-kahve demini alır ya, insan da hayattan demini alıyor belli ki bir yerde veya alamadan ölüyor bir kısmı belki de. Beyefendi deyince istanbul beyefendisi gelmesin aklınıza, Mardin beyefendisi bu bahsettiğim kişi. Beyefendi olmak için şivenizden ödün vermek zorunda değilsiniz. Bana camiden, tarihinden ve caminin avlusunda akan pınardan bahsettikten sonra mırra ikram etti. Hazırlanması 5-6 saati buluyormuş. Ben gittiğimde öğle saatleri idi, sabah koymuş kahveyi hazırlanması için. İçtiğimde aldığım lezzeti nasıl tarif ederim bilemiyorum. Aslında belki de kahve o kadar lezzetli değildir. Belki de lezzetli olan andır kim bilir.

çok uzattım farkındayım, Kısacası kahve tüketmeyi baya seviyorum. Türk kahvesi, filtre, espresso, mırra.. Her türlüsünü severim. Sütlü kahvelerle pek aram yok, cappucino hariç. Latte moka çeşitli şuruplarla hazırlanmış şeyler... Hiç bana göre değil.

Melitta look V marka bir filtre kahve makinem var. Bunun yanına Gaggia classic pro bir espresso makinesi aldım daha yeni. Aslında "evde espresso ile kim uğraşacak, cafede içiyorum işte" diye düşünüyordum. Fakat, sürekli gittiğim ve espressosunu beğendiğim cafe el değiştirince bozdu. Starbucks zaten sevmiyorum pek. Bunun yanında hadi önemli değil deyip bir cafeye gitsek bile 4 arkadaş oturup birer kahve birer çay içince 1000 liralık olup çıkıyoruz. Bu durum canımı sıktı, ben de gittim espresso makinesi aldım. Şimdi sanırım bir de değirmene ihtiyacım var. Filtre kahve öğütmek için blender tarzı öğütücü vardı evde ama espresso başka bir meseleymiş.
 

DtB

Joker
Katılım
12 Ağu 2023
90 lı yıllar, sanırım ben de 7-8 yaşlarındaydım. Bir yerde insanlara kahveleri nasıl içtikleri soruluyordu, bir misafirlikteydik. "Ben de şekerli içerim" dedim ev sahibine. Dedem veya babaannem şimdi tam hatırlamıyorum birisi bana döndü ve "çocuklar kahve içerse kulaklarının arkası kararır"dedi. İnandım mı buna tam bilmiyorum fakat kahveyi içemeyeceğime ikna olmuştum. İçemedim orada kahveyi ama kokusu burnuma gelmişti ve çok da merak ediyordum nasıl bir şey olduğunu.

Sanırım bazı anlar hiç unutulmuyor.

Babam da 95 yazında İtalya'da içtiği bir fincan kahveyi hala "İtalyanların kahvesi çok nefisti" diye anlatır durur. Ona çeşitli yerlerden espresso aldım fakat o ısrarla "aynı tat değil oğlum" dedi durdu. Sonra ben de gittim İtalya'ya, hakikaten aynı tat değilmiş. Damak diye bir şey var, gerçekten nefisti ve gerçekten de Türkiyede o lezzette kahve satılmıyor. Roma'da rastgele bir dükkandan içtiğin espressonun tadı 4 katı fiyata İstanbul'da içtiğin espressoda yok. Bunu söyleyince de damak tadının, damak zevkinin züppelik olmadığını anlatmakta zorlanıyorsun bazen insanlara.

Benim de öyle unutamadığım bir fincan kahve anım var. Eski mardinde gezerken Ulu caminin avlusunda içtiğim mırra. Saçları pırıl pırıl taranmış, bembeyaz bir gömlek içinde 70 li yaşlarında gerçek bir beyefendi ile karşılaştım. Orada kütüphane görevlisiymiş kendisi. Hani çay-kahve demini alır ya, insan da hayattan demini alıyor belli ki bir yerde veya alamadan ölüyor bir kısmı belki de. Beyefendi deyince istanbul beyefendisi gelmesin aklınıza, Mardin beyefendisi bu bahsettiğim kişi. Beyefendi olmak için şivenizden ödün vermek zorunda değilsiniz. Bana camiden, tarihinden ve caminin avlusunda akan pınardan bahsettikten sonra mırra ikram etti. Hazırlanması 5-6 saati buluyormuş. Ben gittiğimde öğle saatleri idi, sabah koymuş kahveyi hazırlanması için. İçtiğimde aldığım lezzeti nasıl tarif ederim bilemiyorum. Aslında belki de kahve o kadar lezzetli değildir. Belki de lezzetli olan andır kim bilir.

çok uzattım farkındayım, Kısacası kahve tüketmeyi baya seviyorum. Türk kahvesi, filtre, espresso, mırra.. Her türlüsünü severim. Sütlü kahvelerle pek aram yok, cappucino hariç. Latte moka çeşitli şuruplarla hazırlanmış şeyler... Hiç bana göre değil.

Melitta look V marka bir filtre kahve makinem var. Bunun yanına Gaggia classic pro bir espresso makinesi aldım daha yeni. Aslında "evde espresso ile kim uğraşacak, cafede içiyorum işte" diye düşünüyordum. Fakat, sürekli gittiğim ve espressosunu beğendiğim cafe el değiştirince bozdu. Starbucks zaten sevmiyorum pek. Bunun yanında hadi önemli değil deyip bir cafeye gitsek bile 4 arkadaş oturup birer kahve birer çay içince 1000 liralık olup çıkıyoruz. Bu durum canımı sıktı, ben de gittim espresso makinesi aldım. Şimdi sanırım bir de değirmene ihtiyacım var. Filtre kahve öğütmek için blender tarzı öğütücü vardı evde ama espresso başka bir meseleymiş.
Merhabalar @serdar1 Bey aramıza hoşgeldiniz.Kahveye dair yolculuğunuzun kilometre taşlarını bizlerle paylaştığınız için teşekkürler.Sanıyorum sosyal ve kültürel açıdan her forum üyesinin hayatından izler bulabileceği bir keşif serüveni paylaştıklarınız.Espresso makinesi konusunda çok güzel bir seçim yapmışsınız hayırlı olsun güzel günlerde kullanın,hem modlamaya ve geliştirmeye çok açık bir alettir hem de kullanıcı kitlesi hatırı sayılır ölçüde kalabalıktır.Herhangi bir problem yaşamanız halinde yahut çekirdek,reçete tavsiyesine ihtiyaç duyduğunuz noktada kullanıcı kitlesinin geniş olması size ciddi avantaj sağlayabilir.Degirmen konusundaki değerlendirmenizde sonuna kadar haklısınız,bu hobide -ne yazık ki- değirmenden tasarruf olmaz.Arama tuşuna arzu ettiginiz değirmeni yazarsanız teknik özelliklerine, yorumlarına,kıyaslamalara veya kullanıcı deneyimlerine ulaşabilirsiniz.Tekrardan aramıza hoşgeldiniz sizlere bol keyifli fincanlar diliyorum,iyi forumlar ☕
 

CooLStyLe

Aktif Demleyici
Katılım
6 Eki 2018
Su gibi anlatmışsın dostum, aramıza hoş geldin, takıldığın yerlerde ben dahil buradaki bir çok kişi dilimiz döndüğünce yardımcı olacaktır. Aradığın tüm lezzetleri evinde yakalaman temennisi ile.
 

teyyaredenkahve

Kahve Masası ✈️
Yönetici
Katılım
28 Nis 2017
Konum
İstanbul
90 lı yıllar, sanırım ben de 7-8 yaşlarındaydım. Bir yerde insanlara kahveleri nasıl içtikleri soruluyordu, bir misafirlikteydik. "Ben de şekerli içerim" dedim ev sahibine. Dedem veya babaannem şimdi tam hatırlamıyorum birisi bana döndü ve "çocuklar kahve içerse kulaklarının arkası kararır"dedi. İnandım mı buna tam bilmiyorum fakat kahveyi içemeyeceğime ikna olmuştum. İçemedim orada kahveyi ama kokusu burnuma gelmişti ve çok da merak ediyordum nasıl bir şey olduğunu.

Sanırım bazı anlar hiç unutulmuyor.

Babam da 95 yazında İtalya'da içtiği bir fincan kahveyi hala "İtalyanların kahvesi çok nefisti" diye anlatır durur. Ona çeşitli yerlerden espresso aldım fakat o ısrarla "aynı tat değil oğlum" dedi durdu. Sonra ben de gittim İtalya'ya, hakikaten aynı tat değilmiş. Damak diye bir şey var, gerçekten nefisti ve gerçekten de Türkiyede o lezzette kahve satılmıyor. Roma'da rastgele bir dükkandan içtiğin espressonun tadı 4 katı fiyata İstanbul'da içtiğin espressoda yok. Bunu söyleyince de damak tadının, damak zevkinin züppelik olmadığını anlatmakta zorlanıyorsun bazen insanlara.

Benim de öyle unutamadığım bir fincan kahve anım var. Eski mardinde gezerken Ulu caminin avlusunda içtiğim mırra. Saçları pırıl pırıl taranmış, bembeyaz bir gömlek içinde 70 li yaşlarında gerçek bir beyefendi ile karşılaştım. Orada kütüphane görevlisiymiş kendisi. Hani çay-kahve demini alır ya, insan da hayattan demini alıyor belli ki bir yerde veya alamadan ölüyor bir kısmı belki de. Beyefendi deyince istanbul beyefendisi gelmesin aklınıza, Mardin beyefendisi bu bahsettiğim kişi. Beyefendi olmak için şivenizden ödün vermek zorunda değilsiniz. Bana camiden, tarihinden ve caminin avlusunda akan pınardan bahsettikten sonra mırra ikram etti. Hazırlanması 5-6 saati buluyormuş. Ben gittiğimde öğle saatleri idi, sabah koymuş kahveyi hazırlanması için. İçtiğimde aldığım lezzeti nasıl tarif ederim bilemiyorum. Aslında belki de kahve o kadar lezzetli değildir. Belki de lezzetli olan andır kim bilir.

çok uzattım farkındayım, Kısacası kahve tüketmeyi baya seviyorum. Türk kahvesi, filtre, espresso, mırra.. Her türlüsünü severim. Sütlü kahvelerle pek aram yok, cappucino hariç. Latte moka çeşitli şuruplarla hazırlanmış şeyler... Hiç bana göre değil.

Melitta look V marka bir filtre kahve makinem var. Bunun yanına Gaggia classic pro bir espresso makinesi aldım daha yeni. Aslında "evde espresso ile kim uğraşacak, cafede içiyorum işte" diye düşünüyordum. Fakat, sürekli gittiğim ve espressosunu beğendiğim cafe el değiştirince bozdu. Starbucks zaten sevmiyorum pek. Bunun yanında hadi önemli değil deyip bir cafeye gitsek bile 4 arkadaş oturup birer kahve birer çay içince 1000 liralık olup çıkıyoruz. Bu durum canımı sıktı, ben de gittim espresso makinesi aldım. Şimdi sanırım bir de değirmene ihtiyacım var. Filtre kahve öğütmek için blender tarzı öğütücü vardı evde ama espresso başka bir meseleymiş.
Aramıza hoş geldiniz. Çok samimi ve beni de anılara götüren bir yazı olmuş. Bazen gerçekten anıların ve dostlukların lezzeti öne geçebiliyor.

Naçizane tavsiyem bir el değirmeni edinmeniz olur. Kahveleri nerelerden alıyorsunuz bilmiyorum ama forumda bir çok butik kavurucuyu paylaşıyoruz. İndirimler de her zaman oluyor. Çekirdek olarak kahve alıp, kendiniz iyi bir öğütücü ile öğütünce, lezzet katlanacaktır.

Bir sorunuz olursa her zaman desteğe hazırız. iyi forumlar.
 
Üst