Selamlar,
Nitelikli kahve araştırmalarım ve siparişlerimde sıkça karşılaştığım bir konu olarak 2020 ve 2021 hasatları görüyorum. Bu çekirdekler neticede 2-3 yıl beklemişler. Her ne kadar kavrulmamış olsalar da gramına 1-2 lira verdiğimiz nitelikli bir kahvenin 2 yıllık bir hasat olması sizce ne derece mantıklı?
Yani bu kahveler gerçekten kavrulmadan önce ilk günkü gibi taze mi kalıyorlar ya da ne kadar kayıp yaşıyorlar? Zaten malum aç gözlülük bir sürü çeşit alıp onları bitiremeden yenilerini alıyoruz eskileri bir yandan bayatlayacak duruma geliyor falan bir de bu eski hasatlar benim çok dikkatimi çekti.
Konu hakkında bilgisi olanlar aydınlatabilirse sevinirim
Selamlar hazır çevrimiçiyken ilk ben fikren destek olmak istedim. Hasatın tazelik performansı sadece yılına değil yeşil çekirdeği saklama koşuluna göre oldukça değişkenlik gösterir diyebilirim.
Taptaze bir hasat mahsülünü saklanamayacak koşullarda depolarsanız daha o hasat bayatlayamadan lezzetini kaybetmeye kötüleşmeye başlar. Ama depo nemi sıcaklığı sabit ya da dengeli bir ortam ise, iklimlendirme nem dengeleme var ise. Kahveler ekstra plastik torbayla paketlenmiş ya da daha da iyisi vakum ile plastik paketlenmiş ise o kahvenin saklama koşulu kaynaklı lezzet ömrü uzayacaktır. Yeşil tüketimi için genellikle altı ay ila 1 yıl tavsiye edilmektedir. Ama burada da 365 günümü doldurdum, bayat oldum pat diye bir lezzet kaybı anlık olarak olmamaktadır. Buradaki periyodu ülkelerin hasat başlangıçları ve bitişleri, saklama koşulları artı yeni hasatların ülkeye giriş süresini de baz alarak gözetmek daha sağlıklı olur. Benim kendi stoklarım için hedefim 1 yıl, kötü ihtimalde 1 buçuk yıl planlıdır. Nem dengeliyicili ve sabit sıcaklığı olan bir ortamda depoladığımız için ve düzenli nem ölçümü yaptığımız için bu süreci oldukça kontrollü geçirme gayretindeyim bireysel olarak.
Taze hasatlar ülkemize genellikle kahve ülkesinden ülkesine değişmek ile beraber en erken bahar başları, en geç ağustos diyebileceğim girişleri almakta. Burada Avrupa'daki tedarikçilerin sezon ortası yeni ürün getirmesi ile de süreç sonbahara kadar da uzayabildiği olabiliyor. Yani hasatın ilk iki üç ayı bazen altı ayı yolda geçebiliyor. Hava kargo ile direkt ülkeden küçük miktarda çekerseniz direkt anında gelir ama antrepo masrafları kargo masrafları dahil satılacak kahvenin fiyatı tahmini yüzde elli ila yetmiş beş daha pahalı çıkar masraflara göre değişiklik gösterir. Ayrıca bunda ülkelerin hasat periyotları da belirleyici oluyor. 2020-2021, 2021-2022 gibi gördüğünüz hasat tarihleri genellikle ülke özelinde hasat başlangıcı ile hasat bitişi için yazılır. Akıl karıştırıcı olabiliyor ama bazı ülkelerin bir yılın sonunda hasatı başlar yeni yılın ilk zamanlarında biter. Bazı ülkelerin hasatları birincil ve ikincil hasat olmak üzere yılda iki kez yapılır. İkincil hasatlar yeni yıla giriş hasatı gibi kabul edilip alınabilir yeni yıla yakınlığı sebebiyle. Veya birincil hasatı zaten bir sonraki yılın yeni hasatıdır o da direkt mevcut hasat olarak alınır sezon için. Başka bir örnek de; Kolombiya'da yılda iki hasat olur, Etiyopya'da hasat Aralık ayı gibi başlar. Aralık 2021'de alınmış bir hasat 2022 için hasat edilir. Kısaca çift yıllı hasatların güncel hasat periyodu bittiği yıl ile başlar.
Bayatlamış diyebileceğimiz yeşilin üretiminin tadı nasıl olur peki?
Otumsu, küfümsü, kartonumsu, kağıdımsı, odunumsu koku ve tada sahip olacaktır genel deneyim birikimi ve yazılanlara göre. Yani bu süreç bayata çalmaya başlaığında kahve olumlu sayılacak tüm uçucu aromatiklerini yitirmiş, lezzet komponentlerini çok büyük ölçüde yitirmiş olacaktır.
Değerlendirmenizi lezzet tarafında bu yönde yapabilirsiniz.
Not: 2021 veya 2022 dediğimizde ülkelerin tamamının ocak ayı dedim aldım hasatı gibi bi durum söz konusu olmadığından bir yıllık periyot ülkeler üzerinde çok değişken tahmin edersiniz ki. İki hasat tarihi belirtilen etiketlerin de anlamını açıklığa kavuşturabilmişimdir umuyorum.
Genel olarak bunlarla ilgili akademik çalışmalar SCA veya diğer profesyonel kurumlar özelinde mevcut. Onları da inceleyebilirsiniz ileri okumalar için.