sizi kendi doğrularınız ve kendi seçimleriniz ve kendi damak tadınız .bunu tercih ettiğiniz için doğru olduğunu düşünüyorsunuz. söylemlerinizde bu doğrudur, doğru olan budur şeklinde ilerliyor. kendi dünyanızda size başarılar dilerim. balık suyun içindeyken suyun varlığını algılayamaz; kağıt, karton aromaları kabul ettiğiniz şekliyle siz daha iyi bilirsiniz aslında diyemiyorum bu yüzden. size kalırsak kemal sunal'dan kızarmış tavuk parasını isteyende haklı, orjinali oduncu ve heh diyen adam olsada nasreddin hoca fıkrasındaki yemeğin buharı sebebiyle yemeğin ücretini isteyen adam da haklı. Son olarak ...Şöyle açıklayayım. Bizler full city'ye kadar olan kavrumları daha çok tercih ediyoruz. Bu durumun başlıca sebepleri var. Belirli bir koyuluktan sonra kahvenin içindeki aldehitler, ketonlar, asitler ve diğer bileşikler pirolize (ısı altında yok oluş) uğrayarak yok oluyor. Normalde kahve çekirdeği içerisinde bir çok aroma asit ve aldehitleri barındıran kompleks bir içecek. Bir çok aromaya sahip olabiliyor. Ama siz belirli bir seviyenin üstünde kavurursanız bunları yok edersiniz. Peki bizler neden koyu kavrumları tercih etmiyoruz. Belirli sebeplerini sıralamak gerekirse;
1. Kahvedeki zarif aromaların hepsi yok oluyor ve kahvenin kalitesini belirleyecek herhangi bir özellik kalmıyor. (Bütün kahve yöreleri neredeyse aynı tadıyor.)
2. Kahve kavrulurken 180 derece ve sonrasında akrilamid dediğimiz bir bileşik oluşuyor. Bu bileşikte kızaran bir çok gıda ürününde olduğu gibi son derece kanserojen bir bileşik. Dolayısıyla bu akrilamid seviyesinin standartlarca belirlenmiş bir seviyesi var ve full city tarzı renkler bu standartın dışında kalıyor. Yani kısaca kanserojen etkiye sahip kahveler!!!
3. Nitelikli kahveyi, nitelikli kahve yapan şeylerden birisi de kahve çekirdeğindeki ayırt edici özellikler olduğu için onları heba etmenin bir mantığı yok.
Son olarak ister sağlık açısından ister fincan profili olarak düşünüldüğünde mantıklı olan açık kavrum kahvelerdir. Koyu kavrum hem damağa eziyet hem vücuda. Ayrıca yukarıdaki arkadaşın yazdığı ve koyu kavuran ustalar dendiği de öyle büyük bir ustalık değildir. Sonuçta her şeyi yakıp ortaya tekdüze bir kahve çıkarıyorlar. Asıl ustalık nordic kavurabilmektir. Keza nordic bıçak sırtı gibi kavurması son derece zor bir kavrum stilidir. Eğer başarabilirseniz meyve sulu bir kahve içersiniz. Ama kavuramazsanız süt mısır aroması, kağıt, karton aromaları gelen kahveler ortaya çıkabilir.
"koyu kavuran ustalar dendiği de öyle büyük bir ustalık değildir. Sonuçta her şeyi yakıp ortaya tekdüze bir kahve çıkarıyorlar."
Ustalık istenileni vermektir kendi tercihini doğruluk diye dayatmak değildir. kahvefabrikası, hasbean...bakın özellikle hasbean
- Find Your Flavour Quiz
- WHY WE ASK THIS
While we don't roast differently for different brew methods (we develop each coffee to the place we think it's its best self!) we find that, generally speaking, folks tend to enjoy certain options with certain brew methods
size göre https://www.hasbean.co.uk/products/thailand-23-001 special bir kahve heba olmuş demektir . ancak size göre.
mesela ben de french,italian,viena gibi kavrumları tercih etmem. ama içenleri var. 10 dakika french press tercih etmem ama o şekilde demleyenler var. Kendi hazırladığım espresso blend de orta kavrum brezilya kullanıyorum mesela. ama single da espresso orta kavrum olmuyor, olamıyor..