seslisedali
Yeni Kahvesever
- Katılım
- 25 Şub 2016
Merhaba.
Mide rahatsızlıklarım ayyuka çıkıp, münasebetsiz bir gastroenteroloji uzmanınca kahve keyfim yasaklanınca deli gibi araştırmaya başladım: ne yapsam da mideme dokunmasa.. Cevabı bulamayınca münasebetsiz gastroenteroloji uzmanına bir kez daha başvurdum: günde bir adet Türk Kahvesi için yalvardım, "kafeinsiz içeyim" dedim, "sütle içeyim kıymayın bana doktor" dedim dinletemedim. Kendi sonunu kendisi hazırladı münasebetsiz doktor, kovdum doktorluğumdan gitti...
Başka bir doktor buldum sonra kendime. Bu kez "Türk Kahvesi karaciğere çok faydalıdır." diyen, son derece münasebetli bir gastroenteroloji uzmanıyla doktor hasta ilişkisi sürdürüyorum. Tabi belli kuralları var şimdiki doktorumun da "Türk Kahvesi olması şartıyla, üç günde bir fincan kahve" gibi.. Biraz ben fedakarlık yapıyorum, biraz doktor; gün aşırı bir Türk Kahvesi'ne razıymışım gibi davranıyorum şimdilik.
Ve lakin dertler bitmek bilmiyor.. Madem isteyince içemiyorum kahvemi, o zaman istediğim gibi içeyim; her yaptığım lezzet taşsın, köpür köpür köpürsün, kaymak gibi kreması olsun, mis gibi koksun diye araştırmalara başladım bu kez de.. İyi ki başlamışım ne çok inceliği varmış kahvenin. Taze kahve ne zor bulunurmuş meğer, kendi kahveni kendin öğütmezsen aradığın lezzet ancak umut olup içinde kalırmış, krema gibi kaymak gibi köpük bildiğin hayal olurmuş ve tabi ki zaten iki günde bir gelen kahve keyfi hakkımı boşuna kullanmanın hiç bir alemi yokmuş...
Eminönü'ne gidip bir el değirmeni edindim önce, taze kahve kavuran sitelere dadandım sonra. Başladım kendi kahvemi öğütmeye.. Ama yine istediğimi elde edemedim. Sözen el değirmenimin pirinç kokusu kahvelerime geçiyor.. Yine hüsran, yine hayal kırıklığı... Bu el değirmenindeki metal kokusu nasıl geçer diye araştırırken de burayı buldum.
Benim şimdilik sizinle paylaşabilecek düzeyde bir bilgim yok, ama forumu karıştıra karıştıra pek çok soruma cevap, pek çok sorunuma da çözüm bulabileceğimden eminim. Faydalı paylaşımlarınız için çok teşekkürler ve tekrar merhaba..
Mide rahatsızlıklarım ayyuka çıkıp, münasebetsiz bir gastroenteroloji uzmanınca kahve keyfim yasaklanınca deli gibi araştırmaya başladım: ne yapsam da mideme dokunmasa.. Cevabı bulamayınca münasebetsiz gastroenteroloji uzmanına bir kez daha başvurdum: günde bir adet Türk Kahvesi için yalvardım, "kafeinsiz içeyim" dedim, "sütle içeyim kıymayın bana doktor" dedim dinletemedim. Kendi sonunu kendisi hazırladı münasebetsiz doktor, kovdum doktorluğumdan gitti...
Başka bir doktor buldum sonra kendime. Bu kez "Türk Kahvesi karaciğere çok faydalıdır." diyen, son derece münasebetli bir gastroenteroloji uzmanıyla doktor hasta ilişkisi sürdürüyorum. Tabi belli kuralları var şimdiki doktorumun da "Türk Kahvesi olması şartıyla, üç günde bir fincan kahve" gibi.. Biraz ben fedakarlık yapıyorum, biraz doktor; gün aşırı bir Türk Kahvesi'ne razıymışım gibi davranıyorum şimdilik.
Ve lakin dertler bitmek bilmiyor.. Madem isteyince içemiyorum kahvemi, o zaman istediğim gibi içeyim; her yaptığım lezzet taşsın, köpür köpür köpürsün, kaymak gibi kreması olsun, mis gibi koksun diye araştırmalara başladım bu kez de.. İyi ki başlamışım ne çok inceliği varmış kahvenin. Taze kahve ne zor bulunurmuş meğer, kendi kahveni kendin öğütmezsen aradığın lezzet ancak umut olup içinde kalırmış, krema gibi kaymak gibi köpük bildiğin hayal olurmuş ve tabi ki zaten iki günde bir gelen kahve keyfi hakkımı boşuna kullanmanın hiç bir alemi yokmuş...
Eminönü'ne gidip bir el değirmeni edindim önce, taze kahve kavuran sitelere dadandım sonra. Başladım kendi kahvemi öğütmeye.. Ama yine istediğimi elde edemedim. Sözen el değirmenimin pirinç kokusu kahvelerime geçiyor.. Yine hüsran, yine hayal kırıklığı... Bu el değirmenindeki metal kokusu nasıl geçer diye araştırırken de burayı buldum.
Benim şimdilik sizinle paylaşabilecek düzeyde bir bilgim yok, ama forumu karıştıra karıştıra pek çok soruma cevap, pek çok sorunuma da çözüm bulabileceğimden eminim. Faydalı paylaşımlarınız için çok teşekkürler ve tekrar merhaba..
Son düzenleme: