Tabiki rahatlıkla ve seve seve..
Öncelikte tarafsız paylaşımlar yapan ve çoğunuzca malum kahve guruları "bu arada adamlar cidden iyiler ve alanlarında bilimsel kariyereli var" Joe ve Jeremy'nin web sayfası ve instagram hesaplarından paylaşım yaptıkları SOCRATICCOFFEE ( link:
https://socraticcoffee.com/about-socratic-coffee/ ) nin incelemesini paylaşmak istiyorum. Şahsi testlerimizden de ilerleyen günlerde paylaşımlar olacaktır.
Kısacası sonuçta Nano ile Comandante arasında %10 geçmeyen ve belirli mikron seviyelerinde birbirlerininin önüne geçtiği ufak farklılıklar var ki bence çok iyi bir seviye.. Kaldı ki socratic Nano'nun mekanizması ile Comandante'nin mekanizmasını kıyaslamış ve neden Chestnut ile kıyaslamadınız ( bu arada Chestnut nano'nun abisi ve öğütücü mekanizması italyan) gelen bir soru üzerine bize ulaşan bu ürün olduğu için bununla kıyasladık tarzı bir cevap vermişlerdi.. Sanırım sizlere bir fikir verir.
karşılaştırma sonuçlarına ulaşmak için:
socraticcoffee Comandante vs Timemore Link:
https://www.instagram.com/p/Bf4HjCADLgj/
ayrıca Mazzer'in yeni canavarı ZM FILTER ile Mahlkönig EK43 arasındaki fark Comandante ile Nano arasında farkla hemen hemen aynı seviyede..
Link:
https://www.instagram.com/p/BgRlU2TD4lH/
ZM Filter Link:
http://www.mazzer.com/en/coffee-grinders/zm/
EK 43 Link:
http://www.mahlkoenig.com/en_products/EK43-EKK43.html
Grafiği doğru okumuyorsunuz.
Comandante ile kıyas söz konusu olduğu için grafik ve yorumlanabilecekler hakkında özellikle kıyaslama isteyen arkadaşların doğru bilgilendirilmeye ihtiyacı var, bu yüzden yazıyorum.
Socratic partikül dağılım testi filtre kahve için 1.30 TDS seviyesine göre kalibrasyon hedeflenerek öğütülmüş 100 gram toplam kahveyi üst üste yığılmış ve farklı mikron seviyesinde açıklıklara sahip endüstriyel bir elek sistemiyle 20 dakikalık eleme usulüne dayanıyor. Kruve'un daha fazla kompartmana sahip ve tahriki elektrikli endüstriyel bir versiyonuna benzetmek sanırım deneyimsiz kahveseverler için fikir verici bir benzetme olacaktır. Kahve parçacık boyutu analizlerinde geleneksel elek, lazer difraksiyon(ışın kırılım), parça sayımı/fotoğraflanması gibi endüstriyel sistemler kullanılıyor. Hangi yöntemin daha doğru sonuçlar verdiği ve hangi alanda kullanımın daha uygun olduğu sıkça tartışılıyor, fakat konumuz bu değil. Hangi yöntem olursa olsun istikrarlı biçimde uygulanmış bir protokolle elde edilmiş sonuçlar hepimizin kahve serüveni adına fayda sağlayabilir. Ancak bu fayda, elde edilen verileri doğru biçimde yorumlayarak sağlanabilir.
Bir çok öğütücü parçacık boyutu dağılım analizlerinde ''bi-modal'' bir dağılım grafiğine sahiptir. Bi-modal dağılımı kısaca iki tepe noktasına sahip dağılım grafiği olarak düşünebilirsiniz. Tüm istatistiki dağılım grafiklerinde mode, mean ve median kavramlarını sıkça görebilirsiniz. ''Mode(Bi-modal kelimesi de buradan geliyor)'', en sık karşılaşılan veriyi; ''mean'', toplam değerlerin ortalamasını; ''median'', ise elde edilen verinin iki uç noktasının tam ortasını tarif eder. Bu açıklama ilgili kıyaslama grafiğini doğru yorumlayabilmek adına önemli.
Yukarıda atıfta bulunulmuş grafik de bahsettiğim şekilde iki zirveli / bi-modal bir dağılımı gösteriyor. İki öğütücü için de bu durum geçerli. Grafiğin üzerine eklediğim sırasıyla siyah ve mor renkli ''Mode 1'' ve ''Mode 2'' kutucuklarından bunu görebilirsiniz. ''Mode 1'' çoğunlukla 400 mikron altı, ''Mode 2'' ise çoğunlukla 400-800 mikron arası değerleri kapsıyor. Bu noktada özellikle Kruve ya da analiz eleği gibi bir takım yöntemlerle kahve elemeyi denemiş ya da en azından buna dair paylaşımlar okumuş arkadaşlar için sonuçlar berraklaşmaya başlıyor.
Sözkonusu bi-modal dağılım grafiğinde ''Mode 1'' olarak andığım ilk zirve çoğunlukla demlemelerimizde istemediğimiz ince kahve partiküllerinden oluşuyor. Küçülen parçacık boyutuna rağmen artan kahve yüzey alanı sebebiyle demlemelerimizde ''over-extracted'' tatları veren, ön demlemede kullandığınız suyun büyük kısmını çeken ve dengeli toplam ıslanmanın önüne geçebilen, olması gereken boyutta ya da demlemelerimizde kaçınılmaz olarak da bulunan olması gerekenden büyük parçacıklarla birleştiğinde dengesiz demleme çıktıları ve tatları veren, zaman zaman kahvenizin içinde tortu olarak bulunan, kullandığınız filtreye göre tahmin edilemeyen / istenmeyebilecek akış yavaşlaması ve tıkanmalara sebep olan, Kruve vb. ile elediğinizde(Standart tavsiye edilen 400-800 mikron elekler) en alt tepside kalan ve ziyan olmaması için belki de başka yöntemlerle değerlendirmeye çalıştığımız kahve parçacıkları bunlar. Dengeli sonuçlar arzuladığımız ve her zaman hem lezzet hem de, en azından teorik olarak, daha yüksek ekstraksiyon seviyelerine çıkmak istediğimiz kahve demlemelerimizde öğütüm parçacıklarımız arası fark ne kadar fazlaysa aldığımız sonuçlar da yine teorik olarak o kadar verimsiz oluyor. Dolayısıyla bu boyuttaki partiküllerden olabildiğince arınmış kahveler istiyoruz.
''Mode 2'' olarak andığım ikinci zirve ise çoğunlukla 400-800 mikron aralığındaki parçacıklardan oluşuyor. Burada doğru olanın maksimum 800 mikron olduğunu söylemiyorum. Sadece insanların son dönemdeki eleme tartışmalardan ötürü aşinalık kazandığı bir takım ortalama değerler ve grafikte gördüğümüz ikili zirve bilgisiyle hareket ediyorum. Bu parçacıklar demlemelerimizde istediğimiz boyutta olanlar. Aralık ne kadar dar, zirve noktası ne kadar dar, o kadar iyi. Zira bu boyutun toplam kahve miktarı içerisinde çok büyük oranda bulunduğu demlemelerde içerisinde çok fazla 400 mikron altı ince parçacık bulunduran demlemelere göre çok daha iyi sonuçlar alıyoruz.
Son iki paragrafın özetinde, ''Mode 1'' kısmındaki ince parçacıkların yaptığı zirvenin ''Mode 2'' kısmındaki daha kalın parçacıkların yaptığı zirveden daha alçakta olmasını bekliyoruz. Ne kadar alçakta, o kadar iyi. Timemore öğütücüsünün ''Mode 1'' zirvesine baktığınızda ''Mode 2'' zirvesinden yüksekte olduğunu görüyorsunuz. Dolayısıyla bi-modal'' dağılım olmasını istediğimizin tam aksi biçiminde, yani ince partiküller(tozlar diyelim) zirvesi büyük. X aksı boyunca yatay eksende çıkardığım kırmızı çubuklardan buradaki ince partikül miktarının beher 100 mikron dansite ortalamasındaki karşılığını görebilirsiniz. Buradaki farkı görüyoruz. Comandante ''Mode 1'' zirvesine baktğımızda ince partiküllerin arzu ettiğimiz şekilde ''Mode 2'' zirvesinden daha alçakta durduğunu görüyoruz. Arzu ettiğimiz de budur. Endüstriyel seviyede iki öğütücünün kıyasına da atıfta bulunulmuş, bu atıf bu kıyaslamanın konusu değil, fakat orada da bi-modal dağılımda iki öğütücünün de arzu edilen dağılım şeklinde olduğunu görebilirsiniz.
İki öğütücünün ''Mode 2'' zirvelerinde arzu ettiğimiz sonuç dik bir zirve, olabildiğince dar bir dağılım. Bu noktada da yine Comandante öğütümünün açık farkı görülüyor. Buradaki farkı da görüyoruz ve zirve yapılarına baktığımızda hangi öğütücünün daha dar parçaçık aralığında sonuç verdiği açık.
Son olarak mavi renkli bir çember içine aldığım en kalın parçacık kısmı geliyor. Bunlar da İngilizce ''boulder'' olarak tanımlanan parçalar. Modelinden bağımsız olarak tüm öğütücüler ince partiküllerin yanında gözle de rahatlıkla seçilebilen kalın parçacıklar da üretiyor. Burada da istediğimiz yine dar bir dağılım. Çember içinde göreceğiniz üzere Comandante büyük parçacıklar kısmında da daha dengeli.
Öğütücüler ya da bir öğütücünün performansında parçacık boyutu dağılımı kıstaslardan biridir. Parçacık boyutu dağılımıyla beraber parçacık şekli de çok önemlidir. Yapıları gereği kahve çekirdekleri öğütüldüğünde çok düzensiz görünümlere sahip olmaya yatkındır. Öğütücünüzün performansı ne kadar yüksekse o kadar kusursuz şekiller alırsınız, en yalın anlatım biçimiyle. Bu şekil meselesi basit bir paragrafla açıklama çabasından çok daha önemli aslında. Elek sistemi ve lazer difraksiyon gibi parçacık dağılımı analizi yöntemlerinde eleğe dair getirilen büyük eleştirilerden biri parçacık şeklini belirleyememesi ve elek dokusunun bu dağılımlarda etkisi olması. Grafiğin sağ üst tarafında iki öğütücünün sonuçlarından alınan 595 mikronluk örneklere dair ''extraction rate'' bilgisi yer alıyor. Bu bilgi de parçacık boyutuyla beraber şekil düzgünlüğüne dair bir fikir sağlar. Comandante değelerinin oldukça stabil ve yüksek olduğunu görebilirsiniz. Diğer öğütücü için bunu söylemek mümkün değil.
Kıyaslama, okumanın doğruluğu ve genel olarak bir fayda sağlaması umuduyla.
Selamlar,
Togay.