Sınıflandırma olarak, direk pompayı elektronik olarak kontrol eden sistemler pressure profiling makina olarak geçiyor. Örneğin rocket R9 one. R9 çalışma prensibi pressure transducer ile basıncı ölçüp istenilen basınca göre potensiyometre ile pompaya (magnetic pump) girdi göndermek.Sizin dediğiniz anlıyorum ama Biancadaki akış hacmi makineden kahve üzerine yansıyan su miktarı. Portafiltreden tartının üzerine düşen su miktarı değil.
Dediğiniz doğru biancadaki valv su akış miktarını değiştirerek kahve üzerinde basınç oluşturuyor. Sonuçta sizi oynadığınız basınç flow profiling değil. Kahveyi çok ince öğütüp 3ml/sn ile de 9 bar basınç elde edebilirsiniz, Yada biraz daha kalın öğütüp 5.5ml/sn ile ede 9 bar basınç elde edebilirsiniz.
Siz tartıda debiyi gördüğünüzde istediğiniz debiyi paddle hangi pozisyonda yakalayacağınızı nasıl kestireceksiniz? 1.5ml/sn gördünüz siz paddleda 1ml/sn yakalayana kadar zaten shot süresi biter.
Flow profiling tada etkisi konusunda sizin kadar emin değilim ama hem slayer hemde LM bin kullanımın kılavuzundaki tadsal değişimler tamamen pressure profiling üzerine tariflenmiş.
Son olarak tartı gramajı ölçüyor siz hacimsel bir veri elde etmeye çalışıyorsunuz ama suyun içerisinde kahve olduğunu tds oranının demlemeye göre değişeceğini bununda yoğunluğa etki edeceğiniz ve ml/gr çeviriminde hata olabileceğini unutuyorsunuz.
Örneğin ölçülen basınç 8bar, istenilen basinc 9bar, pompanın gücü %64'de, sistem düzeltme yapıp gücü %72'ye arttırıyor.
Boyle sadece basıncı ölçüp kontrol eden bir sistem, sizin öğütüm, doz vs degiskenlerinize bakmadan 9 bar diyorsanız 9, 7 diyorsanız 7 bar basacağı için puck'taki durumu göz ardı edecek, aynı programı kullansanız da değişkenler değiştikçe makina aynı basıncı verse de espresso olarak aynı sonucu vermeyecektir. Hatta kahve 1 hafta bayatladiginda bile parametreler değişmeden espresso farklı yere gelecek.
Flow profiling'de ise akış kontrol ediliyor, örneğin Duvall espresso makinası. Duvall'da piston bir yatak içerisinde hareket ediyor ve pistonun konumu kontrol edilerek flow profiling yapılıyor. Piston konumunun 1. türevi, debi ile birebir oranda ilişkili olduğu için belirli bir flow rate ayarlayip o debide extraction yapabiliyorsunuz. Burada da basıncı tamamen puck oluşturuyor.
Örneğin R9 one ve duvall espresso makinasında bir program olusturdunuz. Bu programları iki farklı öğütümde iki makinada da calistirdiniz, duvall'da espresso'dan aldığınız iki shot R9 one'daki iki shot'tan çok daha fazla birbirine benzeyecektir.
Örneğin lelit bianca'da paddle'ı 1ml/s debitteki (makinanın portafiltre takılı değilken verdiği debi) konuma ayarladınız. Shot sırasında paddle ile hiç oynamazsanız, basınç bir süre sıfir civarında gezinir, sonra tepe noktasına yavaşça yükselir ve sonlara doğru da düşüşe geçer.
Siz paddle ile akış önündeki kisitlamayi değiştirdiğiniz, pompaya oynamadiginiz için flow profiling klasmanina giriyor.
Fakat son tahlilde gruptaki basınç ve debiye puck karar veriyor. Basınç ve debi birbiriyle direkt baglantili olduğu için iki yöntem de puck basıncını kontrol edecektir.
Lelit bianca kullananlar shot sonuna doğru akış hızlanmaya başlayınca paddle'ı kısarak akisi dizginliyor. Bunu da tamamen akışı izleyip tahmin ederek yada benim gibi tartıdaki artış hızını izleyerek yapiyorlar. Örneğin tartı her 1 gramı 60bpm tempoda geçiyorsa 1g/s, 180bpm tempoda ise 3g/s gibi.
Bu tartı da bize anlık olarak (gecikmeli de olsa) debiyi verdiği için göz hesabını ortadan kaldırıp bize kolaylık sağlayabilir.
Espresso ve su ozkutle karsilastirmasi bence göz ardı edilebilir. %20 EY'da bile 20in:40out bir shot içerisinde 4g kahve bulunuyor. Bu da %10'a tekabül eder. Zaten önemli olan debiyi stabil tutabilmek. Tartıda ornegin 1.5g/s'yi vanayı kısarak kontrol altında tutabiliyorsak, makinadaki su debisi de büyük oranda sabit olacaktır.