Bu konu bende o kadar değişken ki, "acaba ne zaman içerim?" diye düşünürken belli bir saatimin olmadığını farkettim. Bazen sabah kahvaltıdan önce, bazen kahvaltıdan sonra, bazen işten gelince... Günde iki taneyi geçmem. Saat 19'dan sonra kahve içmem. Tek düzenim bu sanırım.
Ayrıca bir arkadaş çok sert ve mide delinmesinden korkarım aç karnına içmem demiş, ben de korkardım ama aç karnına da çok içtim; hiçbir şey olmadı. Ayrıca hiç sert de değil; bildiğin tatlı, yoğun bir sıvı halinde demlemek gerekiyor. Acıysa zaten yanlış kavrulmuş ya da demlenmiştir.
Gramajda bile bir standardım yok. Bazen çiftli sepeti; bazen tekli sepeti kullanıyorum.
Bazen 11/30, 10/20, 10/25 gibiyken, bazen 17/45, 18/40 gibi demliyorum.
Burada bir gözlemsel ayrıntı daha vereyim; aynı çekirdekten 10/20 aldığınız shotla 20/40 aldığınız shotlar aynı değil. Yani biri birinin iki katı değil bence, o yüzden double demek işin kolayı... Aslında farklılar.
Tekli sepeti double kadar yoğun, filtre kadar hafif kahve içmek istemediğim ve kahvem az olduğunda ekonomi maksatlı kullanıyorum. Şu aralar 1. ayını dolduran Preon Damo'yu tekli sepette demliyorum; aromalar çok açık, içimi çok yumuşak, orta-düşük gövdeli ve tatlı kahveler içiyorum. 10-20 ya da 10-25 gramajı 27-30 saniye içinde aldığım fincanlar benim için tatmin edici.