Yavaş yavaş alacaksanız her şeyi muadil de olsa orjinal de olsa dripperı sona bırakmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
Öncelikle değirmen ve tartı alana kadar, en basitinden bir french press ile demleme yapın. Yine bütçenize göre önceliği tartıya verip demlemelere devam edebilirsiniz. Oranlayarak iyi kahve içersiniz en azından, ekipmansız direk V60 ile başlamak sizi büyük olasılıkla kahveden soğutabilir.
Tartı > Değirmen > Dripper > Kettle şeklinde ilerleyin. Neden mi?
Tartıyı aldıktan sonra bütün demleme yöntemleri için kontrolün ilk adımı sizde olur. Eğer demir ya da seramik kesicili değirmen alırsanız (Hario ve Sözen gibi) V60 için aralık zor bulunmasu, homojen öğütmemesi uğraştırıcı olabiliyor ama paslanmaz kesici ile çok rahat. Kavurucudan V60 için öğütülmüş olarak aldığınız kahve sizin tarifinize, döküşünüze, dripperınıza uygun olmayacaktır. O yüzden hem öğrenmeniz için hem de keyif almanız için değirmen almadan V60 almayın.
Değirmen aldıktan sonra da V60 alabilirsiniz artık. Bir kavurucu arkadaşım yıllardır muadil seramik kullanıyor plastik sevmediği için, orjinalini de almamış alışmış ona ama onda EK43 değirmen var çok az tozla homojen öğüttüğü için tıkanma, yavaşlama olmuyordur. Muadil V60lar kanalları sebebiyle akışı yavaşlatıyor, belki durduruyor. Bütçe dahilinde ben de plastik hario-timemore ya da cam öneririm. Cam hem seramikten ucuz hem de daha hafif.
edit: Ben de sözen kullanıyorken, timemore c2 almadan önce V60 aldım bir heyecanla. Hiçbir şekilde verimli sonuç alamadığım için v60 aylarca rafta bekledi ne zaman C2 aldım demlemeler verimli olmaya başladı. Kuğuboyun kettle da önemli, hoffman tarifleri gibi tariflerde çaydanlık iş görüyor ama klasik reçetelerde zor. (Bir de en son aşama termometre meselesi var oraya hiç girmedim.)
İmza + Kaşe + Mühür.
Ben de kahveye başladığımda ilk önce french press + basit bir tartı almıştım. Tartım 0,1 gram bile değildi. Sonrasında bana da hayır alma denmesine rağmen seramik öğütücülü bir değirmen ekledim yanlarına. Değirmen 90₺ 9 taksit ile almıştım. Tartı 30₺ civarında bir şeydi. İlk kahvemi de 50₺ civarına almıştım sanıyorum.
Seramik ve çakma öğütücü bana gerçekten büyük bir emeğe sarf oldu. Hem kahve çekerken hem de homojen olması için çabalarken. Ne bantlar, ne 3d çıktılarla güzelleştirmeye çalışsam da maalesef olmadı. Fakat ben o öğütücüden de razıyım. Çünkü o öğütücüyle bile tat alabiliyordum. O öğütülmüş kahveden alamadığım tatları ortaya çıkartıyordu çünkü french press hata kaldırabilen bir ekipman.
Sonra tabi v60 insanın ilgisini çekiyor, dedim demlik yok, öğütücü yok nasıl olur. Hario switch almaya karar verdim. Ailem Allah var hayır demediler fakat çok uçup kaçamazdım. O yüzden bir şey alıyorsam diğerlerini alamam. Switch ve çakma öğütücüyle de güzel kahveler içtim ama switchi v60 olarak değil de clever dripper gibi kullanarak içtim bu kahveleri. Sonra dedim ben bunu satarım bunun yerine bir plastik v60 alırım gerisini de kenara koyar ikinci el bir değirmen için kullanırım. Bir de kirpi süzgeç alırım demlik işini de hallederim. Halettim de ama çakma seramik artık çok fazla toz üretmesinden dolayı sıkıntı çıkartmaya başlamıştı. Süreler tutmuyor, o ilk başta içtiğim french press gibi olmuyor. Dedim v60 için gerçekten en azından başlangıç seviyesi de olsa bir değirmen şart.
Burada şansım işin içine girdi ve 1000₺ sıfır fıyatı varken 600₺ slim satın alabildim. Aldığım zamanlar da bu ekipmanlar için ucuz fiyatlar değildi ama ben kahveyi sevmiştim.
Sözün özü, benim nezdimde seramik öğütücü hazır çekilmiş kahveden iyidir ama bununla v60 yapmak isterseniz üzülebilirsiniz. Bu yüzden v60 yerine french press tarzı bir ekipmanla baya keyif alarak içebilirsiniz.
Baktınız bu sevdanız ilerliyor daha sonrasın ikinci el tm slim, c2, c3 vs. ilerletebilirsiniz. Ne de olsa bir hobi, bu hobiye para yatırmadan önce kendisinden keyif aldığınızı garantilemenizi tavsiye ederim.