Challenge! Ikea Hunisi ile Kahve Demleyerek Yarışmada Derece Almak

Bazen yenilik yapacağız derken ekipmanlar çok abartılıyor ve işin temelleri atlanıyor ya da yarışmada avantaj sağlaması için ilave aksesuarlar kullanılıyor.

Her ortamda, atölyede, söyleşide söylediğim bir şey var: "Kahveyi ekipman değil, siz demliyorsunuz." ve bu da en güzel örneklerinden biri olmuş.

Endonezya'daki yarışmada 6.olan bu arkadaşı bir kaç gündür görüyor olabilirsiniz.

Ikea Uppfylld Hunisi ile ulusal yarışmayı 6.sırada bitirdi.



Farklı ülkelerdeki yarışmacıların ekipmanlar ile kıyaslarsak farkı fotoğraflarda görebilirsiniz. Yarışmacılar seti (demleyici, aksesuar, karaf, bardak, tartı, vs) belki de 1000 dolar olan ekipmanlar kullanıyor ve çoğu zaman da baristalar için ulaşması zor oluyor... Bir yandan da buna vurgu yapmak istemişler.

Bu arada demlemesi gerçekten zor bir ekipman seçmesine rağmen demek ki tutarlı sonuçlar elde etmiş. Bize de tebrik etmek düşer.

Ne düşünüyorsunuz? Huni ile hiç kahve demlemedim diyen var mı? Herkes 1 kere denemiştir.



Bu da fikrin nasıl ortaya çıktığı.

Hario bunu sevmedi

Baristatus sektöre yön vermeye devam ediyor

chaturanga' Alıntı:

Hario bunu sevmedi

Genişletmek için tıkla ...

Aslında yıllardır olan bir şey. Ben de yıllar önce cam huni kullanıyordum ama standart hunilerde kanallar olmadığından araya kürdan pipet sokmak gerekiyordu yoksa akış duruyordu hava almadığı için. Hey gidi yıllar

Kendinden hafif oluk olunca sorun çözülmüş

bizim konuralp'in dripperi bu. adı da Deliper

Lance da hemen denemiş

Bi alaman tanıdım, trapezoid (1x4) kağıdı katlayıp bildiğin hunide şimdinin v6o'ı benzeri bir demleme yapar içer idi. Adı bile kalmamış bende... Helmut ya da Hans değildi kesin. Yıl 90ların sonu, 2000ler.

İlginç; huninin içini de hatırlamıyorum

Konuralp ve delipper,

Anadolu ve Mezopotamyada yapılan kazılarda açığa çıkarılan tapınak kitabelerinde, halkın Yiğit ve Özgür yaratıcılarına adadığı kutsal bir içecekten bahsedildiği düşünülmektedir. Hatta içecek o kadar değerlidir ki, onu hazırladıkları ekipmanları, halk sürekli başlarının üstünde taşımaktadır. Kimi isviçreli bilim adamları, başımın üstünde yerin var deyiminin buradan geldiğini ileri sürse de, kitabelerin tam tercümesi günümüzde daha yapılamadığı için, filolog Yersen Kirşen, kesin yargıda bulunulmaması gerektiğini belirtmiştir.

Özellikle son yıllarda bu konu ile ilgili arkeolog Dr. Mit Trichterset'in ekibinin yaptığı kazılarda bulunan freskler, yazıtları destekler durumdadır. Buradaki freskte, tanrılara adanan içecekten artanlarla pırniklenen keşişler tasfir edilmiştir.