Çay Önerileri

Kemtuz

Yeni Kahvesever
Katılım
16 Eki 2018
Çay yıkanır.



Çin, biliyorsunuz çayın Etiyopya'sı. Tüm çay hikayesinin başlangıcı. 1000 yaşını aşmış çay ağaçlarından çay topluyorlar.

Çin'de çayın yıkanması ile ilgili bir söyleyiş var:
Çayın yıkandığı suyu düşmanına, ilk demini (infusion) eşine verir, ikinci demini ise kendine alırsın.
İkinci dem genelde daha lezzetli olduğu için ataerkil/seksist bir yaklaşım tabi. :rolleyes:

Türk çayı ile çin çayları (ve diğerleri) variety/sezon/toplama/seçme/işleme açısından farklı olduğundan Türk çayının yıkanıp yıkanmaması gerektiği konusunda yorum yapmıyorum. Denemesi bedava.

Not: Her çay yıkanmaz, bazı tür çaylar kalitesine/yapısına göre bazen yıkanıp bazen yıkanmazken, bazı tür, örneğin fermente edilmiş, çayların yıkanması mecburidir. Bazı çayların, örneğin Japon matcha çayının, yıkanması ise çayın bütün özelliğini çöpe atar.
Çay bitkisinin ticari ömrünün yüz yıl olduğunu okudum.
Çaykur çayda ki tozun cayin en üstündeki tomurcuklardan geldiğini ve çok kaliteli olduğunu iddia etmektedir. Bu nddenne yıkamayin der.
Bir başka Çaykur iddiası da yi ülkemiz uretileü çayın en doğal çay oldugudur. Nedeni de üzerine kar yağan tek çay olmasıymış. Ayrıca üzerine basa basa paketlerinin içinde çaydan başka bir şey olmadığını belirtmektedir.
Bu konudaki düşüncelerinizi merak ettim
 

sdcvn

Yeni Demleyici
Katılım
21 Tem 2018
Çaykur Turist Çay..Çok çay denedim bu güzel..
Bir zamanlar karadenizli bir Bakkal, Güneyce diye çay satıyordu bu da güzeldi ama her yerde yok
Bimde satılan Seylan çayı var yeşil kutu..Çaya 2 ye 1 ölçü ile güzel oluyor..Örnek 2 yemek kaşığı Çay 1 yemek kaşığı seylan çayı..
Alışırsanız bu sefer sade çay tadsız gelebilir aman dikkat :D
Çay siyah ve agır oldukça güzel..Ama bu devirde içine katkı koymadıklarına nasıl güveneceğiz?
Çaykur dışındakilerden bahsediyorum, çaykur alıyoruz umarım güvenlidir
 

myso

Aktif Demleyici
Katılım
6 Kas 2014
Çay bitkisinin ticari ömrünün yüz yıl olduğunu okudum.
Çaykur çayda ki tozun cayin en üstündeki tomurcuklardan geldiğini ve çok kaliteli olduğunu iddia etmektedir. Bu nddenne yıkamayin der.
Bir başka Çaykur iddiası da yi ülkemiz uretileü çayın en doğal çay oldugudur. Nedeni de üzerine kar yağan tek çay olmasıymış. Ayrıca üzerine basa basa paketlerinin içinde çaydan başka bir şey olmadığını belirtmektedir.
Bu konudaki düşüncelerinizi merak ettim
Çayın da kahve gibi birçok türü var. Türkiye'de dikilen türü hakkında bilgim yok. Terrior'un da buna etkisi olabilir. Doğu Karadeniz'deki ekosistem 100 yılla sınırlandırıyor olabilir. Ama biz ilk çay ağaçlarını dikeli daha 100 yıl olmadı. Ömürlerinin 100 yıl olduğuna nasıl karar verdiler bilemedim.:D

Fakat diğer çaylarda özellikle PuErh çayında GuShu olarak tanımlanan ağaçlardan toplanan çaylar çok daha yüksek fiyatlara satılıyor. GuShu, ancient tea tree demek ve ağacın yaşlılığını tanımlıyor. Diğer tanımlamalar da var:
Xiao Shu: 0-50 yaşındaki, küçük çay ağacı (small tea tree)
Zhong Shu: 50-100 yaşındaki, orta boy çay ağacı (medium tea tree)
Da Shu: 100-200 yaşındaki, büyük çay ağacı (big big tea tree)
Gu Shu: 200-1000+ yaşındaki, antik/yaşlı çay ağacı (ancient tea tree)

GuShu çay ağaçlarından toplanan çaylarının rağbet görmesi ise daha kaliteli çay verdiğinin düşünülmesi. Bu ağaçlar daha derin kökleri sayesinde topraktan daha fazla mineral ve besine ulaşacaktır. Yaşlı ağaçların büyüme hızı azaldığından yaprakları olgunlaşana kadar topraktan alacağı maddeler için daha fazla zamana sahip olacaktır. Bir de yaşlı ağaçların ticari dikilmiş değil doğal ortamında kendiliğinden türemiş olması da ilgi kaynağı.

Çaykur'un "toz, tomurcuktan (tea bud) geliyor" iddiası bana inandırıcı gelmedi. Çünkü çayın tomurcuk kısmı yapraklardan çok daha dayanıklı. Sadece tomurcuktan elde edilen çaylar var ve bunların suya dayanıklılığı daha fazla olduğu için demleme süreleri daha uzun tutuluyor. Örneğin genel olarak beyaz çay için ilk demleme 20 sn olarak önerilirken, sadece tomurcuktan üretilen silver needle beyaz çay 45 sn ilk demleme öneriliyor.
Çaydaki tozların büyük kısmı yaprakların kırılmasından ve çay dışındaki şeylerin makineler tarafından çay toplanırken çaya karışmasından kaynaklanıyor. Tabi yine de kişinin damak zevki. Eleyip/yıkayıp yada yıkamadan, hangisini daha çok beğeniyorsanız öyle demleyin tabi.

Türk çayının en doğal çay olduğu iddiası da inandırıcı değil. Neden derseniz; eğer o kadar doğal olsaydı, zaten kendiliğinden ürerdi, başka ülkeden fide getirip dikmezdik. Bana kalırsa kendi malını övme durumu mevcut. :D
Örneğin Çin'de doğal ortamda sıkı kontrollerle korunan bölgeler mevcut. Bu dağlarda doğal ortamında kendiliğinden gelişmiş çay ağaçları bulunan ormanlar devletin malı, fakat bu yörede yaşayan ve nesillerdir çay üreten çiftçilere - koyduğu kurallara, ilaçlama yasağı, sadece tomurcukların toplanması vs. göre - çay toplama hakkı tanıyor.
Üzerine kar yağan çay ağacı mı daha doğal 500 yıldır dağlarda ormanlarda yaşayan çay ağacı mı daha doğal sorusunu herhalde sadece ticari çıkarı olanlar o yönde cevaplar. :D
 
Son düzenleme:

Urikasit

Yeni Kahvesever
Katılım
2 Mar 2017
Konum
Ankara
Kişi başı çay tüketiminde dünya birincisi ülke olarak çay kültürünün fukaralığı dehşet verici.

Bırakın 6 çeşit çayı, tek bildiğimiz siyah çayın varyasyonlarını, demleme alternatiflerini, sıcaklık ve su parametrelerini bile doğru dürüst bilen insan yok.

Dışarıda yüz çay içiyorsanız ve sadece bir ikisini yüzünüzü buruşturmadan bitirebiliyorsanız ciddi bir standardizasyon sorununuz var demektir.

Dışarıda ikram edilen kötü çaylardan sıtkı suyrılmış biri olarak, artık cebimde bir miktar yeşil çay taşıyıp sadece sıcak su talep etmeyi düşünüyorum.
 

Kemtuz

Yeni Kahvesever
Katılım
16 Eki 2018
Çayın da kahve gibi birçok türü var. Türkiye'de dikilen türü hakkında bilgim yok. Terrior'un da buna etkisi olabilir. Doğu Karadeniz'deki ekosistem 100 yılla sınırlandırıyor olabilir. Ama biz ilk çay ağaçlarını dikeli daha 100 yıl olmadı. Ömürlerinin 100 yıl olduğuna nasıl karar verdiler bilemedim.:D

Fakat diğer çaylarda özellikle PuErh çayında GuShu olarak tanımlanan ağaçlardan toplanan çaylar çok daha yüksek fiyatlara satılıyor. GuShu, ancient tea tree demek ve ağacın yaşlılığını tanımlıyor. Diğer tanımlamalar da var:
Xiao Shu: 0-50 yaşındaki, küçük çay ağacı (small tea tree)
Zhong Shu: 50-100 yaşındaki, orta boy çay ağacı (medium tea tree)
Da Shu: 100-200 yaşındaki, büyük çay ağacı (big big tea tree)
Gu Shu: 200-1000+ yaşındaki, antik/yaşlı çay ağacı (ancient tea tree)

GuShu çay ağaçlarından toplanan çaylarının rağbet görmesi ise daha kaliteli çay verdiğinin düşünülmesi. Bu ağaçlar daha derin kökleri sayesinde topraktan daha fazla mineral ve besine ulaşacaktır. Yaşlı ağaçların büyüme hızı azaldığından yaprakları olgunlaşana kadar topraktan alacağı maddeler için daha fazla zamana sahip olacaktır. Bir de yaşlı ağaçların ticari dikilmiş değil doğal ortamında kendiliğinden türemiş olması da ilgi kaynağı.

Çaykur'un "toz, tomurcuktan (tea bud) geliyor" iddiası bana inandırıcı gelmedi. Çünkü çayın tomurcuk kısmı yapraklardan çok daha dayanıklı. Sadece tomurcuktan elde edilen çaylar var ve bunların suya dayanıklılığı daha fazla olduğu için demleme süreleri daha uzun tutuluyor. Örneğin genel olarak beyaz çay için ilk demleme 20 sn olarak önerilirken, sadece tomurcuktan üretilen silver needle beyaz çay 45 sn ilk demleme öneriliyor.
Çaydaki tozların büyük kısmı yaprakların kırılmasından ve çay dışındaki şeylerin makineler tarafından çay toplanırken çaya karışmasından kaynaklanıyor. Tabi yine de kişinin damak zevki. Eleyip/yıkayıp yada yıkamadan, hangisini daha çok beğeniyorsanız öyle demleyin tabi.

Türk çayının en doğal çay olduğu iddiası da inandırıcı değil. Neden derseniz; eğer o kadar doğal olsaydı, zaten kendiliğinden ürerdi, başka ülkeden fide getirip dikmezdik. Bana kalırsa kendi malını övme durumu mevcut. :D
Örneğin Çin'de doğal ortamda sıkı kontrollerle korunan bölgeler mevcut. Bu dağlarda doğal ortamında kendiliğinden gelişmiş çay ağaçları bulunan ormanlar devletin malı, fakat bu yörede yaşayan ve nesillerdir çay üreten çiftçilere - koyduğu kurallara, ilaçlama yasağı, sadece tomurcukların toplanması vs. göre - çay toplama hakkı tanıyor.
Üzerine kar yağan çay ağacı mı daha doğal 500 yıldır dağlarda ormanlarda yaşayan çay ağacı mı daha doğal sorusunu herhalde sadece ticari çıkarı olanlar o yönde cevaplar. :D

Cevabınız için teşekkürler;
Konu hakkında sayenizde daha değişik boyutlar öğrenmiş oldum. Biraz daha arastiracagim bu konuyu.
 

duracell

Yeni Demleyici
Katılım
6 Ara 2018
Forumda arattım hiç adı geçmemiş. Bugüne kadar tattığım en orijinal harmana sahip çaylar İngiliz Whittard of Chelsea. Eskiden Istanbul Akasya AVM'de sınırlı sayıda çeşitlelerle mevcuttu fakat kapandı.

Mango and Bergamot Green Tea ve English Rose Loose Tea favorim. Eğer yurt dışından getirtme ya da gittiğinizde satın alma imkanınız olursa muhakkak deneyin. İngiliz firması olduğu için fiyatlar pound üzerinden ama verdiğiniz paranın her kuruşuna hak eden bir aroma garanti.
 

Kemtuz

Yeni Kahvesever
Katılım
16 Eki 2018
Kusmi tea markasina denk gelirseniz onu da denemenizi öneririm
 

thewind

Aktif Demleyici
Katılım
13 Kas 2016
herkese merhaba,

malum kahve fiyatlarının artması ve iyi çekirdek bulamama sebebiyle biraz da çayları (hatta belki de nitelikli) araştırmaya başladım. özellikle sri lanka (ceylon) çaylarını araştırıyorum. bir sürü marka ve bu markalara ait çeşitler var. seçim konusunda zorluk çektiğimi söyleyebilirim.

çayda bergamot, vanilya vs. seven biri değilim. hafif tatlardan hoşlanıyorum. yoğun ve buruk çaylar sanırım bana göre değil. bu şekilde deneyip memnun kaldığınız marka ve/ya çeşit var mıdır? çayı harman yaparak değil direk demlemek istiyorum. bu şekilde içebilir miyim? bizim rize çayına göre arada çok fark var mıdır?

bu arada bizim çaylar için; piyasada pek bilinmeyen ancak internet satışı olan birkaç yerden alışveriş yaptım. evet marketlerde satılanlara göre arada tatsal anlamda fark var. gerçekten bilindik markalara göre iyiler. ama hala aradığım tadı ve kokuyu yakalayabilmiş değilim.
 

htlr

Yeni Kahvesever
Katılım
10 Eki 2018
Konum
Balıkesir
Seylan çayı sevenlere Istikan Çayı tavsiye ederim. Mardin' de görev yaparken kaçak olarak içerdik :D Şimdi Migros'larda satılıyor. Normal çay ile harmanlayarak güzel bir tad elde edebilirsiniz. Fiyatı biraz pahalı ama karışım yaparak kullanırsanız uzun süre götürür sizi.
 

Ekli dosyalar

  • Ekran Resmi 2018-12-08 14.23.27.png
    Ekran Resmi 2018-12-08 14.23.27.png
    239.4 KB · Görüntüleme: 33

thewind

Aktif Demleyici
Katılım
13 Kas 2016
merhaba,

geçtiğimizi hafta sonu beta tea'nin tahtakale'deki mağazasına gittim. yukarıdaki ilk mesajımda belirttiğim kriterleri anlatarak yardımcı olmalarını istedim. çalışan arkadaş sağ olsun çok ilgiliydi. hatta kahve muhabbeti yaparken kendisinin sertifikalı bir barista olduğunu söyledi. (artık ben kendisinin yalancısıyım :D) yumuşak ve hafif tatlar istediğimden şu ürünü tavsiye etti;

https://www.betateashop.com/Howdah-250-GR,PR-236.html

madem kahveyle uğraşıyorsunuz elinizde ekipman vardır. ben size tam ölçü vereyim ona göre yaparsınız dedi. verdiği ölçü; 95 derecede 180ml su ve 2gr çay. bu şekilde 5 ile 15 dakika arasında bekleyip damak tadınıza göre içersiniz dedi. yine kahvede olduğu gibi; demlemeyi durdurmak için çayı ya ayrı bir süzgeçte koyup süre dolduğunda çıkarmak gerekiyor ya da benim yaptığım gibi süzgeç ile direk bardağa aktarmak lazım. bu arada içtiğim sadece dem. alttan herhangi bir şekilde su eklemiyorum. alt kısım çayın sıcak kalmasını sağlıyor.

bana verilen tarife göre ilk yaptığımda 5 dakika bekledim. aldığım çay açık renkte ve su gibi geldi. ikinci demlemede 10 dakika bekledim.bu sefer renk biraz daha koyulaşmış ama hala açık diyebileceğim bir seviyede, tatlar biraz daha belirginleşmişti. üçüncü demlemede artık 15 dakika bekledim. renk yine açık denebilecek seviyede ama çay bariz acılaşmıştı. içilmeyecek gibi değil ama acı tatlar geliyordu. istediğimi bulamayınca oranın iki katını alayım dedim. yani 180ml su 4gr çay. bu şekilde 5. dakikanın sonunda çay rengi hala açık ama tatlar daha belirgindi. yine adını tam bilmiyorum ama halk dilinde "ham" olarak tabir ettiğimiz çay kokusu geliyordu. 10. dakikada renk biraz daha koyu ama her zamanki gibi yine açıktı.tatlar biraz daha belirginleşmiş ama istediğim gibi değildi. 15. dakikada renk olarak standart dem rengine yakın ama içilemeyecek kadar acılaşmıştı.

yani oranı ve süreyi bir türlü tutturamadım ya da bu çaya alışık olmadığımdan bana öyle geldi. şimdiye kadar seylan çaylarının (kaçak çay) sadece içilemeyecek kadar sert olduğunu düşünüyordum. gaziantep'e yaptığım bir seyahatte çay ocağında kaçak çay ile yapılmış bir çayı içememiş çok acı bulmuştum ama halk bayıla bayıla içiyordu. şimdi aldığım çayda aynı durum yok, gayet içilebilir. ama aradığım lezzetli güzel çayı bulamadım ya da demleyemedim.

ilave olarak orta sertli ve buruklukta aşağıdaki çayı da tavsiye ettiler. ama henüz denemedim.

https://www.betateashop.com/Champion-Long-Leaf-500-GR,PR-244.html
 

arandur

Yeni Kahvesever
Katılım
5 Haz 2017
Konum
Zonguldak
Long Leaf benim favori Seylan çayım desem yeridir. Yumuşak içimli bir Seylan çayıdır. Bu bakımdan tek içildiğinde tadı eksik gelebilir. Tek içimler için Beta'nın Pekoe modelini önerebilirim, daha buruktur. Long Leaf ise karışımlarda güzel gider, rahatsız etmeden Seylan çayı tadını çaydanlığına ekler.
 

thewind

Aktif Demleyici
Katılım
13 Kas 2016
Long Leaf benim favori Seylan çayım desem yeridir. Yumuşak içimli bir Seylan çayıdır. Bu bakımdan tek içildiğinde tadı eksik gelebilir. Tek içimler için Beta'nın Pekoe modelini önerebilirim, daha buruktur. Long Leaf ise karışımlarda güzel gider, rahatsız etmeden Seylan çayı tadını çaydanlığına ekler.

cevap için teşekkürler.

buruk denildiğinde bu acılığa mı denk geliyor? yoksa damakta bıraktığı tada mı bilmiyorum. bundan dolayı içimi kolay bir çay istedim. belki de benim aradığım tat orta burukluk, emin olamıyorum.

harman bir çay içmek istemiyorum. çünkü anladığım kadarıyla her çayın demleme süresi farklı. belirttiğim çaylar 5-10 dakika içerisinde demlenirken bizim çayların demlenmesi 20-25 dakikayı buluyor. dün yaptığım denemelerde de gördüm ki seylan tipi çaylar biraz uzun demlenirse anında acılaşıyor. harman yapıldığında belki de o acı tada alışmış olduğumuzdan bize güzel geliyordur. en ufak fikrim yok.
 

arandur

Yeni Kahvesever
Katılım
5 Haz 2017
Konum
Zonguldak
Açıkçası herkesin damak tadı farklı, ben kendi yorumumu yaptım ama belki siz diyeceksiniz ki Long Leaf tek başına harika içiliyor. Ben bu çayları 'cam demlikte kavurma' konusunda geçen Termisil cam demlikte demleyerek içiyorum. Bir iki denemenin ardından miktarı falan tutturuluyor. Bu arada Beta'nın Taç Yaprak serisi de çok güzel çaydır, güzel dem verir. Bulanların denemesini öneririm. Firmanın tomurcuk ürünü de çok iyi. Ama mesela portakallı vs. çay serisi çıkardılar, nefret etmiştim onlardan. Son derece kalitesizdi çayı.
 

thewind

Aktif Demleyici
Katılım
13 Kas 2016
Açıkçası herkesin damak tadı farklı, ben kendi yorumumu yaptım ama belki siz diyeceksiniz ki Long Leaf tek başına harika içiliyor. Ben bu çayları 'cam demlikte kavurma' konusunda geçen Termisil cam demlikte demleyerek içiyorum. Bir iki denemenin ardından miktarı falan tutturuluyor. Bu arada Beta'nın Taç Yaprak serisi de çok güzel çaydır, güzel dem verir. Bulanların denemesini öneririm. Firmanın tomurcuk ürünü de çok iyi. Ama mesela portakallı vs. çay serisi çıkardılar, nefret etmiştim onlardan. Son derece kalitesizdi çayı.

çok teşekkür ederim. elbette herkesin damak tadı farklı. tıpkı kahvede de olduğu gibi. :D ben de porselen demlikte demleyip alt kısmı sadece çayı sıcak tutmak için kullanıyorum. Tomurcuk, bergamot vs. tat ve aromaları sevmiyorum. içtiğim çay bana göre katkısız olmalı. en azından şimdilik düşüncem bu yönde. kahveye ilk başladığımda da etiyopya kahveleri ekşimsi kötü gelirdi. şimdiler de ise iyi bir etiyopya kahvesini arar oldum. bundan dolayı kesin konuşmak istemiyorum.
 

DarkCoffee

Yeni Kahvesever
Katılım
10 Ağu 2018
Çaydaki küçük - büyük boyut farkları da tadı etkiliyor. Toz halde olanlar aşırı demlenmeye sebep olduğundan, hangi çay olursa olsun elemenizi tavsiye ederim.
 

junleo

Yeni Kahvesever
Katılım
11 Tem 2018
Üniversite yıllarımda bir akademisyen konu çaydan açılınca, çaya acılığını veren bir maddeden bahsetti. Bu maddenin ismini hatırlamıyorum şimdi. Acılığı belirleyen bu maddenin en orantılı şekilde ahmad tea de olduğunu söylemişti. Kimyada uzmanlaşmış ve kendisini kimya sanayisinde ispatlamış bir akademisyen olduğu için bu oran neye göre, kime göre diye kimse hesap sormamıştı. Bununla birlikte ömrüm boyunca içtiğim en güzel çayı aynı üniversiteden bir arkadaşım bu çayla demlemeyi başardı. Nasıl olduysa ( çünkü bir kere tutturdu :D) ) zamanlaması , suyun sertliği ( arıtılmış suydu), suyun sıcaklığı demleme için en uygun vakte denk gelmişti. Aynı tadı bir daha yakalayamadı ... Şimdi Karadeniz bölgesinde çalışıyorum. Arkadaşlardan ötürü bir kahvehaneye gitmek zorunda kalsam, kesinlikle çay istemiyorum, daha doğrusu isteyemiyorum. Önüme getirilen içeceğe çay gözüyle bakamıyorum... Hele birde kireçli musluk suyu ile yapılmışsa... İş yerimde aynı şekilde.Tamamen kahveye yöneldim. İnsanlara çaydan hoşlanmıyorum deyip konuyu kısa yoldan kapatıyorum. Aslında çayı severim. Gerçek çayı...
 
Üst