eyazman
Yeni Kahvesever
- Katılım
- 22 Nis 2023
- Konum
- İstanbul/Bahçeşehir
ESPRESSO?!?!?!?
EPOJAEJOFOPJAEJFPOEPAOJFF
Peki ya kıyma makinesinin french presse uygun boyutta öğütmesi? Timemore yapsa beğenirdiniz.Tadım notları: Dana kıyma, kuzu uykuluk, kekik, pul biber.
ESPRESSO?!?!?!?
EPOJAEJOFOPJAEJFPOEPAOJFF
Yorumlar sanki zorla ya da parayla yazdırılmış gibi duruyor.Yorumlara bakınca benimde deneyesim geldi.
Yıllardır aradığım lezzet yazan bile gördüm.
Her küçük fincanda servis edilen kahveyi espresso sanıyor millet.
Etkilendim resmen...Kaç zaman boyunca, hobisini paylaşabileceği birini bulmak hasreti ile yanıp tutuşan ev baristası kişisi, 6 ay önce tanıştığı hanımefendi aklına her geldiğinde istemsizce gülümsüyordu. Bir araya geldikleri her zaman; yeni ekipmanlardan, 58 mm ve 58,55 mm farkından vs. konuşup 3. nesil cafeleri 'teftiş' ediyorlardı. Hanımefendinin kahve takıntısı her defasında ev baristası kişisini büyülüyordu. Düşünecek pek fazla bir şey kalmamıştı, evlendiler.
Hanımefendinin evlilik hediyesi olarak tek taş yerine Niche Duo istemesi, ev baristasını oldukça keyiflendirmişti. Yeni ev eşyalarına harcayacakları para ile Decent falan aldılar ve çok mutluydular.
Her şey küçük küçük başladı. Ev baristası önce değirmeni temizlemeden bıraktığı için küçük sitemler işitmeye başladı. Daha sonra süt çubuğunda kalan milimetrik bir süt lekesi için bir saat azar işitti. Ember marka aşırı pahalı bardakları temizlemeden uyuduğu gecenin sabahında karşılaşacağı cehennemi bilseydi, acaba ne yapardı?
Yalnız uyandı ev baristası. Mutfaktan homurtular ve temizlik sesleri geliyordu. Kendini hazırladı, gülümsemesini giyindi, derin bir nefes aldı ve "Özür dilerim hayatım" diyerek mutfağa girdi. Azar işitmeye alışmıştı, gülümseyişi bozulmadı, iki saatlik psikolojik dehşetin ardından olan olmuştu, gözleri faltaşı gibi açılmıştı ev baristasının, artık cezalıydı! Hiçbir kahve ekipmanına dokunamayacak, hiç kahve demleyemeyecekti. Kahve içeceği zaman hanımından istemesi gerekiyordu artık. "Neyse, iyi demliyor zaten." diye düşündü ve cezasını kabullendi.
"Bu ekipmanın kıymetini bilmiyorsan, kullanmana da gerek yok!" demişti hayatının anlamı, haklıydı da aslında, yani hak vermeye alışmıştı daha doğrusu ev baristası kişisi. İlk günler, başkasının elinden kahve içmenin konforuyla tanıştı. Ardından işler ağır bir hâl almaya başladı. Hayatının anlamı, gözünün önünde Niche Duo ile oynuyor, Decent ile profil çıkarıyor, yeni çıkan dripperları karşılaştırıyor ve üstüne sohbet açıyordu. Kendisi deneyemediği için sadece "Haklısın aşkım" diyebiliyordu. Eskiden heyecanlandığı yeni kargo bildirimleri, artık kart ekstresinde göreceği rakamlardan başka bir şey ifade etmemeye başlamıştı. Aylarca, yıllarca sadece izlemekle yetindi. Tüm hoşuna giden şeyler gözünün önünde, parmaklarının ucundaydı, ama dokunamıyordu. Ne zaman bu duruma itiraz edecek olsa saatler sürecek olan bir öfke selini üstüne çekiyordu. Vazgeçti, umudunu kaybetti. Kahve köşesinden "Aslında Hario V60, bu yeni dripperlardan daha iyi, di mi aşkım?" şeklinde gelen soruyu duydu. Başını yorgunca kaldırdı, yaşama sevinci tükenmişti, "Haklısın aşkım." dedi... "Haklısın..."
Turkiye baristalarinin %95’i
Sonradan bu genç çok zengin olur bak Benden demesiTekirdağ'ın küçük bir köyünde yaşayan Ali Cabbar, beş çocuklu ailenin ortanca oğludur. Köydeki kafede babasıyla birlikte çalışıyordur. Ali Cabbar bir gün kafeye gelen bir kıza sevdalanır. Ancak kızın ailesi kızı isteyen bir başkasıyla nişanlar. Bir gün babasının ''Al portafiltreyi oğlum, sipariş var yürü Ali Cabbar.'' demesi üzerine kafeye doğru yola çıkar. Ali Cabbar, geldiğinde sevdiği kızın başkasıyla oturduğunu görür. Aşkı artık kara sevdaya dönen Ali Cabbar gördüklerinden sonra askere gitmeye karar verir. 6-7 ay sonra ise köye Ali Cabbar'ın kara haberi gelir...
Sevdiği kız başkasına varmış
İçer el oğluyla, demler Ali Cabbar...
Türk kahvesi yapsana hocam. O kadar kişiye v60 dayanmaz.Yeni bir demleyeci olan genç, bayram için öğrenci evinden ayrılırken V60 setini ve değirmenini de bavuluna atıp memleketine doğru yola çıktı.
Ailesiyle bir gün geçirdi, annesine de güzel bir kupa kahve demleyip karışıklık içtiler.
Ertesi gün ailesiyle birlikte büyükannesinin yanına doğru yola çıktılar. Teyzeler dayılar herkes bir aradaydı. Genç telefonuna dalmış foruma bakarken bir anda tüylerini diken diken eden bir konuşma duydu. Annesi hava atarcasına "bizim oğlan bir sürü değişik bişeyler aldı kendi kahvesini kendi öğütüp çok güzel filtre kahve yapıyor." Ardında o korkunç seslenişi duydu. Hadi bize kahve yap.
O an zaman durmuştu onun için içi içini yiyordu.
Orda sanki onca aç gözlerle saldıracak en az 6 7 kişi kahve bekliyordu. Bir kahve fincanı 30lirayi bulmuştu nerdeyse o bir öğrenciydi. Üstelik daha yeniydi sadece 1 kişilik bir tarafı biliyordu ve onda bile tutarlı yapamıyordu. Herkese yapmak 40dk sürerdi. Daha sonra mutfak tezgahına doğru baktı kahvaltı yeni bitmişti savaş alanı gibiydi orası, su dökmek için çaydalık kullanabilirdi ama oradaki çaydanlık sanırım 5lt devasa bir şeydi bununla nasıl zamanlamayı tuturacaktı.
Ama ona son darbeyi vuran daha önce büyük annesine yaptığı kahveye köpüksüz kahve mi olur bu nasıl kahve diye aldığı hakareti hatırlsmasıydı.
Genç barista kafayı yemek üzereydi o ortamda daha fazla duramazdi çok çaresizdi. Annesine kızgın ve çaresiz bir bakış attıktan sonra koşa koşa başka bir odaya gitti arkasından söylenenleri duymamak için kafasını yastığın altına gömdü ve uzun bir süre çıkarmadı
Hocam maalesef o gençden sadece filtre kahve istemişlerdiTürk kahvesi yapsana hocam. O kadar kişiye v60 dayanmaz.